enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp

Medine’deki ilk Müslüman mezarlığı: Cennetü’l Baki

Medine’deki ilk Müslüman mezarlığı: Cennetü’l Baki

Cennetü’l Baki ne demek? Müslümanların Medine içerisinde kurmuş oldukları ilk mezarlık olan Cennetü’l Bâki, aynı zamanda “Bakîu’l-Garkad” adıyla da tanınmaktadır. Konum olarak Osmanlı Padişahı Kanuni Sultan Süleyman döneminde inşa edilmiş ve artık yıkılmış olan kale duvarının, hemen dış kısmında yer alır.

Geçmiş dönemlerde mevkiye Bakî kapısı aracılığıyla gelinmekle birlikte; günümüzde Mescid-i Nebevi ile arasında yapı bulunmamaktadır.

Cennetü’l Baki toprağının özelliği bakımından, Hz. Peygamber tarafınca mezarlık şeklinde kullanılmasına dair karar kılınmadan önce, garkad adlı, çalılıklarla dolu bir mekândı.  Bu nedenle aynı zamanda Bakîu’l-Garkad da denmektedir.

Hz. Peygamber tarafından vefat eden kimselerin defin olunması için kararlaştırılan Cennetü’l Baki; Medine’de Bâki mevkiindedir. Buraya muhacirlerden ilk defnedilen Osman bin Maz’ûn olup, Hz. Peygamber baş ve ayak kısımlarına şahsen taşıdığı iki taşı yerleştirerek, “Bu ahirete ilk gidenimizdir” buyurarak, Revhâ adını verdi.

Ardından bazı kişiler vefat edenlerin nereye defin edileceğini sorduğunda, “Ahirete ilk gidenimiz olan Osman bin Maz’ûn’un yanına” cevabını verdi. Böylece de Cennetü’l-Bâki’ye gömülmek kararı alınmış oldu. Ensar’dan ilk defin olunan ise Es’ad bin Zürâre olmuştur.

Hz. Peygamber’in oğlu olan İbrahim’in vefatı ardından da buraya defnolunması buyuruldu. Oğlu İbrahim’in kabrinin üzerine su döküp, Zevrâ adı konulmuştur. Ardından Medine’de mevcut olan her kabile, burada kendine mevki buldu.

Cennetü’l Bâkiye defnedilen kişiler içinde,

  1. Peygamber’in kızları olan Zeyneb ve Rukıyye,
  2. Fatıma,
  3. Hasan,
  4. Peygamber’in amcası olan abbas
  5. Peygamber’in halası bulunan Safiyye bint Abdü’l-Muttalib,
  6. Ehl-i beyt’in ileri gelenleri,
  7. Osman,
  8. Ebû Hureyre,
  9. Zeyneb bint Cahş,
  10. Fatıma bint Esed,
  11. Peygamber’in Süt Annesi Halîme,
  12. Âişe,
  13. Hafsa,
  14. Ümmü Seleme,
  15. Zeyneb bint Huzeyme,
  16. Reyhâne,
  17. Mâriye,
  18. Abdu’r-rahman bin Avf,
  19. Sa’d bin Ebû Vakkâs,
  20. Abdullah bin Mes’ûd,
  21. Suheyb bin Sinân,

Dâhil olmak üzere pek çok kişi vardır. Cennetü’l Bâki üzerine Hz. Âişe tarafından rivayet edilene göre Hz. Peygamber bazı zamanlarda buraya gelerek, dua ederdi. Aynı zamanda bazı cenaze namazlarını da Cennetü’l Bâki’de kıldırırdı. Bazı durumlarda ordular da sefere buradan gönderilirdi. Dolayısıyla farklı kullanım şekilleri de vardı.

Hz. Peygamber ardından Cennetü’l Bâki üzerinde bazı değişiklikler yapıldı. Bunlardan bir tanesi 1135 yılında, Müsterşid-Billâh tarafından verilen emirle Hz. Abbas ile Hz. Hasan’ın kabirlerine iki kapılı ve yüksekçe bir kubbe ile türbe inşa edilmesiydi. Bu kapılardan biri ziyaret amacıyla her gün açılmaktaydı.

Sonraki tarihlerde yine bazı değişiklikler yapıldı. Selâhaddîn Eyyûbî tarafından verilen bir emirle, 1205 yılında Hz. Osman’ın da kabri üzerine bir türbe yapılmıştır. Evliya Çelebi de türbesi olan kişilerin isimlerini saydıktan sonra “altın işlemeli, yeşil atlasla örtüldüğünü, türbedarların ziyaretçilere güzel kokular sunduğunu, Hz. Âişe’nin türbesinin de Kanuni Sultan Süleyman tarafından, 1543 yılında yenilendiğini” ve daha bunun gibi pek çok husustan bahseder. Dolayısıyla Cennetü’l Bâki’de türbeler ve mezar taşları da bulunurdu.

Ancak sonraki yıllarda Suûd bin Abdü’l-Aziz, Medine-i Münevvere’ye 1806 senesinde saldırınca, Cennetü’l Bâki’de bulunan bu türbeleri ve mezar taşlarını yıktırdı. Her ne kadar II. Abdülhamid döneminde yeniden yaptırılsa da; 1926 senesinde tekrar Suudi’ler içerisinde olan Abdü’l-Aziz bin Suûd tarafından yıktırıldı. Böylece Ashab-ı Kiram’ın ve Ehl-i Beytin mezar taşları da bilinemez hale geldi.

Cennetü’l-Bâki günümüzde hâlâ mezarlık olarak kullanılmakdır. Ancak yapılan bu tahribat ve saldırı nedeniyle türbe ve mezar taşları artık bulunmamaktadır.

İslâm’ın ilk geldiği günden bu yana Medine-i Münevvere’deki Cennet’ül-Baki mezarlığında birçok sahabiler, Peygamber Efendimiz (S.A.V.)’in eşleri, kızı Fatma, Rukiye, Zeyneb, oğlu İbrahlın, teyzeleri, halaları, amcası Abbas ve ashab-ı kiram’dan Osman b. Affan, Abdurrahman b. Avf, Ebu Hureyre, Hz. Hasan ve pek çok Ehli Beyt’ten sahâbiler Cennet’ül Bakî mezarlığında defnedilmiştir. Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (S.A.V.), ara sıra bu mezarlığa gider ve orada yatan mü’minler için dua ettiği rivayet olunur.

Comments

No comments yet, be the first filling the form below.