Senusilik: Afrika’daki emperyalist işgale karşı bir direniş hareketi
1837’de Muhammed b. Ali es-Senûsî tarafından kurulan Senusilik, Kuzey Afrika’da halkların İslam inancıyla eğitilmesi, dinden uzaklaşan toplumun tekrar kazanılması ve Afrika’nın iç bölgelerindeki yerlilerin İslamiyet ile tanışmasını sağlayan dinsel ve siyasal bir harekettir. Senûsiyye tarikatı dört sunni mezhep ve tarikatlar arasında orta yolda durup onları birleştirmeye çalışmıştır. Hac ve ticaret yolları üzerine kurulan zaviyeleri sayesinde hem ekonomik hem de sayıca güçlenmişlerdir. Böylece Senusi hareketi 19. Yüzyılda Afrika’daki İngiltere, Fransa ile İtalya’nın yıkıcı emperyalizmine karşı fikri ve silahlı büyük mücadele göstermiştir. Libya denilince aklan gelen ilk isim Ömer Muhtar, Senusi hareketinin öncü isimlerindendir.
İçindekiler
Senusi Hareketi’nin Tarihi
Osmanlı Devleti’nin son dönem önemli yazarlarından Filibeli Ahmed Hilmi, Senûsiyye’yi mezhep, tarikat, siyaset ve sosyal hayat gibi unsurları bir araya getiren bir cemiyet olarak tanımlamıştır.
Senusiler’in kurucusu Muhammed b. Ali es-Senûsî
Soyu Hz. Hasan’a dayanan Muhammed b. Ali es-Senûsî 27 Aralık 1787 tarihinde Cezayir Vehran’daki Vasıta’da doğdu.
1837’de Mekke’nin Ebûkubeys dağında bir zâviyede açtı. Burada irşad faliyetlerine başladı.
Dört sunni mezhep ve tarikatlar arasında orta yolda yürüyerek onları birleştirmeye çalıştı. Bu çaba Senusilik ‘in Fas’tan Yemen’e kadar uzanan büyük bir coğrafyada etkili olmasının önünü açtı.
Cezayirlileri Fransız işgaline karşı örgütlediği düşüncesiyle Fransızlar onu doğup büyüdüğü topraklara almadı. Bunun üzerine Muhammed b. Ali es-Senûsî ilk senûsî zaviyelerini Akdeniz sahili ve Büyük Sahra’nın güney bölgelerindeki yollar üzerine kurdu.
Ticaret ve hac yolu üzerine kurulan zaviyeler sadece bir eğitim merkezi olmaktan çıkmıştı. Artık yolcular için de bir konaklama yeriydi. Böylece Avrupalı sömürgecilere karşı direnişin örgütlenmesinde büyük bir fırsat doğdu. Ayrıca bu zaviyeler bulundukları yerin gelişimini de sağladığı için Senûsiler ticarette de söz sahibi olmaya başladı.
Muhammed b. Ali es-Senûsî zamanınfa Senûsi tarikatı Libya’da oldukça gelişti.
Senusilerde Muhammed Mehdî dönemi
Muhammed b. Ali es-Senûsî’nin ölümünün ardından oğlu Muhammed Mehdî tarikatın başına geçti. Bu dönemde Senusilik, Büyük Sahra’da hızla yayıldı.
XX. yüzyılda Senûsî tarikatı Fransa’ya karşı Osmanlı ile iş birliği yapma kararı aldı. Böylece Osmanlı tarihinde ilk kez Büyük Sahra’nın doğusundaki Tîbûlar’ın tümü Osmanlı tebaası konumuna geldi.
20 Ocak 1902’de Fransızlar, Çad gölündeki Senusi zaviyesini ele geçirdi. Bu harekete büyük darbe vurmuştu. Muhammed Mehdî es-Senûsî bu olay sırasında vefat etti.
Senusiler ile Osmanlı’nın iş birliği: Ahmed Şerîf es-Senûsî
Bunlar yaşanırken Sudan Mehdîsi bir direniş hareketi başlattı. Sudan asıllı Râbih b. Fazlullah ise Çad’daki mahallî sultanlıkların topraklarını ele geçirdi. 1900 yılına kadar büyük bir güç oldu. Bu durum faydalı gibi görünse de mevcut mahallî savunma gücünü yok etmişti. Böylece Afrika’nın sömürülmesi kolaylaşmıştı.
Muhammed Mehdî’nin yerine hareketinin başına geçen yeğeni Ahmed Şerîf es-Senûsî hareketin ana zâviyesini Çad’dan Kufra’ya taşıdı. Böylece Senusilik sömürgeciliğe karşı tek başına mücadele eden silahlı bir yapıya kavuştu. Osmanlı’dan büyük destek gördü.
1911’de İtalya, Trablusgarp’a çıkarma yaptı. Ahmed Şerîf es-Senûsî, İtalyanlara karşı Osmanlı’nın yanında yer aldı ve tüm ihvanını cihada çağırdı.
1912 Uşi Antlaşması’nın ardından Trablusgarp ve çevresini İtalyanlar’a bırakıldı. Böylece Senûsiyye hareketi geride kalan sınırlı Osmanlı askeriyle birlikte üç büyük sömürgeci güce (İngiliz, Fransız ve İtalyan) karşı mücadele verdi.
Senûsiyye hareketi 1914-15 arasında İtalyanları, Trablusgarp çevresi ve Fizan bölgesinden püskürtmeyi başardı.1915’te Mısır sınırındaki İngilizlerle çatışıldı. 2 Mart 1916 Fransa’nın işgali altındaki Canet kasabası geri alındı. 1 Aralık 1916 – 3 Mart 1917 arasında Fransa’nın işgali altındaki Nijer’in kuzeyinde yer alan mahallî sultanlık Agâdes kurtarıldı. Bu dönemde Senûsîler’in hristiyan misyonerlere ve emperyalizme karşı verdikleri mücadele en üst seviyedeydi.
Muhammed İdrîs’in İtalya ile anlaşması
I. Dünya Savaşı sırasında Muhammed Mehdî’nin oğlu Muhammed İdrîs, İtalya ile anlaşma yoluna gitti. 1917’de Tobruk’taki Akrama’da İtalyanlar ile Senusiler arasında bir antlaşma imzaladı. Böylece Muhammed İdrîs, İtalyan işgalini kısmen tanımış oldu. Osmanlı Devleti’nden yana olan Ahmed Şerîf es-Senûsî ise 1918’de İstanbul’a gitmek üzere ülkeden ayrıldı.
Bir süre sakin kalan İtalya 1926 yılında tekrar işgale kalkıştı. Sennusiyye hareketinin merkezi Kufra’yı ele geçirdi. Bunlar yaşanırken Muhammed İdrîs, Mısır’da İngilizlerin himayesi altında sürgün hayatı yaşamaktaydı.
Libya direnişinin sembol ismi Ömer Muhtar da Senûsiyye hareketine bağlıydı. 1931 yklına kadar İtalya’ya karşı büyük bir mücadele verdi.
Libya Krallığı’nın kuruluşu ve Muammer Kaddafi darbesi
1951 yışında Muhammed İdrîs es-Senûsî, İngilizlerin desteği ile Libya Krallığı’nı kurdu.
1969’da Albay Muammer Kaddâfî darbe yaparak Muhammed İdrîs’i devirdi. Veliaht Hasan es-Senûsî hapsedildi. Daha sonra rahatsızlığı üzerine İngiltere’ye tedaviye gitmesine izin verildi. Vefatı öncesi ikinci oğlu Muhammed es-Senûsî’yi varis gösterdi.
Günümüzde 1962 doğumlu Muhammed es-Senûsî, Libya kraliyet ailesinin varisi olarak Londra’da yaşamakta.