Malcolm X: Irkçılığa karşı direnişin sembol ismi
Irkçılık insanoğlunun en büyük utançlarından biridir. Ve İslam ırkçılığı yasaklamıştır. Ancak ırkçılık ortak bir sorun olarak tüm çağlar boyunca süregelmiş hatta belli dönemlerde oldukça şiddetlenmiştir. Malcolm X de ırkçılığın rahatsız edici boyutlara ulaştığı bir dönem ve yerde dünyaya gelmiştir.
“Kur’an, insanlara, kendilerinin ve ana-babalarının yaratıcısının tek Allah olduğunu ilan etti. Dolayısıyla, insanlar ve milletler arasında ayrım yapmak için hiçbir sebep olmadığını bildirdi.”(Nisa, 4/1.)
Malcolm Little (asıl adı) 19 Mayıs 1925’te Hristiyanlığın Baptist mezhebine mensup Reverend Earl Little isimli bir rahibin oğlu olarak dünyaya gelmiştir. Doğduğu yer günümüzde de ırkçılığın bir hayli yaygın olduğu ABD’nin Nebraska eyaletindeki Omaha kentidir. Babası hayatını ırkçılıkla mücadeleye adamıştır ve ABD’deki tüm siyahların Afrika’ya dönmediği sürece insani haklara kavuşamayacağını düşünmüştür. Böyle düşünmekte de hiç haksız değildir, çünkü evleri Ku Klax Klan adlı siyahları hedef alan bir örgüt tarafından ateşe verilmiştir. “Beyaz” itfaiye ve polis ekipleri yangını sadece seyretmekle kalmıştır. Bu sırada Malcolm henüz daha 4 yaşındadır. Ayrıca daha sonra baba Little’ın dört kardeşi ırkçılar tarafından öldürülmüştür. En sonunda ise kendisi de faili meçhul bir cinayete kurban gitmiştir. Babasını kaybetttiğinde 6 yaşında olan Malcolm Little’ın annesi de ilerleyen dönemde akıl hastanesi yatırılmıştır. Böylece Malcolm Little ırkçılığın en acı yüzüyle daha çocukken karşılaşmış, ailesini kaybetmiş ve hayatı da tüm olumsuz olasılıklara açık bir hale gelmiştir.
İçindekiler
Yetim kaldı…
Diğer yedi kardeşi gibi kendisi de Refah Kurumu tarafından evlatlık olarak verilen Malcolm, ırkçılığın büyükten küçüğe tüm topluma sirayet ettiği bir dönemde eğitim hayatına başladı. Ancak çok geçmeden sırf ten renginden dolayı ayrımcılığa maruz kaldığı bir ortamda okumanın ona iyi bir hayat veremeyeceğini anladı. Çünkü en sevdiği öğretmeni dahi avukat olmak istediğini söyleyen Malcolm’a gerçekçi olması gerektiğini söyleyerek “marangoz” olmasını önermişti. Yaşadığı bu onur kırıcı diyalogu yıllar sonra Malcolm şöyle dile getirecekti: ”Ben onun en iyi ögrencilerinden biriydim. Hatta okulun en iyi öğrencilerinden biriydim. Ama onun ‘sizin yerinize’ düşündüğü gelecekten bütün beyazların siyahlar için düşündüğünden farkı yoktu.”
Okulu bıraktı
İşte bu diyalog onun hayatında farklı bir dönüm noktasıydı. 15 yaşına gelmeden okuduğu liseyi terk etti. İlerde kendisine “süs köpeği” ya da “ev kanaryası” gibi davranıldığını söyleyeceği “beyaz” koruyucu aileyi de terk etti ve Boston’da yaşayan üvey ablasının yanına gitti. Tren istasyonlarında çalıştı. Garsonluk ve ayakkabı boyacılığı yaptı. Hayatına yön verecek bir başka şey ise onun New York’ta siyahların yoğunlukta yaşadığı Harlem’i tanımasıydı. Harlem sokaklarında kirli bir hayatla karşı karşıyayaydı. Uyuşturucu, fuhuş gibi suçlara karıştı. Ve 21 yaşında 10 yıla mahkûm oldu. Yıl 1946’ydı…
Cezaevine girdi
Ona göre “düşünmek için en iyi yer ya üniversite ya hapishane”ydi. Mahkûmiyetinin büyük çoğunluğunu hapishanedeki kütüphanede geçirdi. Malcolm, Hristiyandı. Ancak o dönemler Amerika’da siyahların beyazların gittiği kiliselere gitmesi yasaktı. Bu nedenle Hristiyanlığa karşı da mesafeliydi. Bu sırada hapishanede Nation of Islam (İslam Milleti) hareketi lideri Elijah Muhammed ile tanıştı. Onun sayesinde müslümanlığı tanıdı ve 1949 yılında müslüman oldu. Bir makûm olarak girdiği cezaevinden 6.5 yıl sonra siyahi bir altivist olarak çıktı. (1952)
Hapishaneden çıktıktan sonra Malcolm, Nation of Islam’ın (İslam Milleti) merkezi Michigan, Detroit’e gitti. Ardından Malcolm, “Little” olan soyadını değiştirdi. Ona göre beyaz efendiler tarafından verilen bir soy ismiydi bu. O yüzden Afrika’daki kayıp köklerine atfen bilinmeyen anlamındaki “X” soyadını kullanmaya başladı. İşte Malcolm Little’a Malcolm X denilmeye başlandığı ve eşitlik, özgürlük ve adalet uğruna verdiği mücadelerle tüm dünyada tanınacağı isim de buydu.
Malcolm X…
Her ne kadar Nation of Islam (İslam Milleti) grubu Kur’an ve Sünnet itikadinden uzak da olsa o dönemlerde ırkçılığa maruz kalan siyahlar için sığınılacak bir limandı. Malcolm X ile birlikte üye sayıları arttı ve bir çok yerde temsilcilikler açılmaya başlandı. “Muhammet Konuşuyor” (Muhammet Speaks) adında bir gazete çıkardı. Bçr çok yerde konferanslar verdi. 1958 yılında Dr. Betty Sanders ile evlendi. Kızı oldu. Artık ülkede oldukça popülerdi. 1959’da Gana, Sudan, BAE, Suriye ve İran gibi ülkeleri ziyaret etti. Dini ve siyasi liderlerle görüştü. FBI onu yakın takibe aldı; ailesine ve kendisine baskılar arttı.
1963 yılında Amerika Başkanı Kennedy suikasta uğramış ve bunun üzerine Malcolm “ettiğini buldu” sözlerini sarf etmişti. Bu sözleri büyük tepki çekti ve Nation of Islam hareketi “bizimle bağı olmayan açıklama” diyerek Malcolm’u kendilerinden ayrı tuttu. Aslında bu Malcolm ile Elijah arasındaki başlayan gerginliğin bir nevi yansımasıydı. Malcolm X’e hareket tarafından 90 gün konuşma yasağı geldi. Elijah’ın örgütteki kadınlarla özel ilişkilere girdiğinin ortaya çıkması ise Malcolm ile Elijah arasındaki bağların kopmasına neden oldu.
Gerçek İslam ile tanışması
Malcolm X 1964 yılında Nation of Islam’dan ayrıldı. Hacca gitmek üzere yola çıktı. İşte burada asıl İslam ruhunu gördü. Hac vazifesini şu sözlerle anlatacaktı:
“İslam dünyasına geldim geleli on bir gün oluyor; o gün bu gündür de gözleri maviler mavisi ve saçları sarılar sarısı ve tenleri beyazlar beyazı olan Müslüman kardeşlerle aynı yaratıcıya inandığımız için aynı tabaklardan yemekteyiz, aynı bardaktan içmekteyiz, aynı yataklarda (ya da aynı halılarda) uyumaktayız. Ve yine, ‘beyaz’ Müslümanların sözlerinde, davranışlarında, tutumlarında; Nijerya’dan, Sudan’dan, Gana’dan gelen Afrikalı siyah Müslümanların gösterdikleri samimiyetin aynısını bulmaktayım. Hepimiz de gerçekten ‘kardeş’ gibiyiz, çünkü bu insanların aynı ilaha yönelen inançların kafalarındaki tüm ‘beyaz’ imajları, davranışlarındaki tüm ‘beyaz’ imajları, ruhlarındaki tüm ‘beyaz’ imajları silip atmıştır.”
İşte hac vazifesindeki sırasındaki bu birlik ve kardeşlik ruhu dünyadaki savaşları, ırkçılığı bitirecek yegane anlayıştı. Bu anlayışın Amerika’daki ırkçılığa çözüm olacağını düşümdü ve Sünni İslam’ın öğretisine inandı.
Hac dönüşünden sonra El Hac Malik el Shabazz (Malik Şahbaz) ismini kullanmaya başladı. Ve hac vazifesi sırasında gördüğü siyah beyaz yani inananların kardeşliğini ABD’de de hayata geçirmek için Muslim Mosque (Müslüman Camii) ve Organization of Afro – American Unity (Afroamerikalılar Birliği Organizasyonu) isimli teşkilatları kurdu. Artık beyazlara karşı içinde çocukluğundan bu yana gelen nefret ve öfke yoktu. Hac onu kininden ayırmıştı. Kur’an ve Sünnet itikadına bağlı bir insan hakları savunucusuydu.
Hac dönüşü yaptığı “Daha önce Elijah Muhammed adına konuşuyordum ve söyledikterimin hepsi, Elijah Muhammed’in bize öğrettikleriydi. Şimdiyse gördüklerim, analiz ettikterim ve okuduktarımdan çıkardıklarım adına konuşuyorum. Eğer insanları davranışlarına göre yargılayacaksak, ben ırkçı değilim ve ırkçılığın hiçbir şeklini onaylamıyorum.” açıklamasıyla fikri değişimini de ortaya koymuştu.
Fakat ırkçılık yakasından düşmemişti. Siyah ve beyaz kardeşliğini sağlamak için mücadele ederken eski dostları da ona karşı tavır aldı.
Elijah Muhammed ve topluluğu tarafından hain ilan edildi. 14 Şubat 1965’te ailesi ile beraber yaşadığı New York East Elmhurst’teki evinw gece saat 03.30 sularında yangın bombası atılarak saldırı düzenlendi. Can kaybı ya da yaralanma olmadı ancak bombayı atanlar Malcolm X’in söylediği üzere Elijah Muhammed’in emrindeki isimlerdi.
Malcolm X’in ölümü. Kim nasıl öldürdü?
Bu olayın üzerinden bir hafta geçmişti. Malcolm X sürekli tehdit almasına rağmen bir konsferans vermeye gitti. 21 Şubat 1965 Pazar günü konuşmasına başladığı sırada üç siyahi suikastçı tarafından öldürüldü. Mezarı Hartsdale’deki Ferncliff mezarlığında bulunuyor.
“Ben bir şehit olacaksam, bu kardeşlik uğruna olacaktır. Bu ülkeyi kurtaracak tek şey budur.” Malcolm X
Bu suikastı kimin gerçekleştirdiği henüz daha açıklığa kavuşmadı. Arkasında FBI ya da Nation of Islam olduğu veyahut ikisinin işbirliği olduğu tartışmaları hâlâ devam ediyor.