Hz. Hüseyin ve Kerbela Olayı: Ümmetin ortak acısı
İçindekiler
- 1 Hz. Hüseyin kimdir? Kerbela Olayı nedir?
- 2 Kerbela Katliamı üzerine
- 3 Hz. Hüseyin’in Hayatı ve Kerbela Olayı
- 4 Yezdin’in iktidar hırsı
- 5 Hz. Hüseyin Kerbela’da kamp kurdu
- 6 Yezid’in emrindeki ordu saldıraya geçti
- 7 Hz. Hüseyin’in şehit düşüşü
- 8 İmam Hüseyin’in Kabri
- 9 Kerbela Şehitleri
- 10 Ben-i Haşim’den diğer şehitler
Hz. Hüseyin kimdir? Kerbela Olayı nedir?
Hz. Hüseyin; Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın ikinci oğludur. Hz. Hüseyin, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.)’in torunudur. Hz. Hüseyin Hicret’in 4. Yılında Şaban’ın 5’inde doğmuştur. Hz. Hüseyin’in ismini Peygamberimiz Hz. Muhammed (SAV) koymuştur. Hz. Hüseyin, Kerbela Katliamı’nda şehit edilmiştir. Kerbela Olayı: Emeviler’in Halifesi Muaviye’nin ölümünün ardından iktidarı adil olmayan yollarla ele geçirmek isteyen Yezid bin Muaviye tarafından vahşice ve gaddarca gerçekleştirilmiştir. Tarih hicri takvime göre 10 Muharrem 61 (10 Ekim 680)’i gösterdiğinde Yezit, kendisine bey’at etmeyen Hz. Hüseyin ve arkadaşlarını Irak’ın Kufe kenti yakınlarındaki Kerbela Çölü’nde katletmiştir. Bu katliam tüm Müslümanları derinden sarsmıştır.
Kerbela Katliamı üzerine
Kerbela Katliamı siyasi hırs ve zulümlerin asırlarca kapanmayacak yaralar açtığının bir göstergesidir. Hz. Muhammed (S.A.V.) sevip koruduğu aziz torunu Hz. Hüseyin’e yapılan bu vahşet İslam tarihibin en acı olaylarından biridir. Yezit adı günümüzde dahi bir hakaret olarak görülmektedir. Her ne kadar Sünnîler ve Şiîler arasında bu konuda bir husumet olduğu algısı oluşturulsa da ortada herhangi bir husumet yoktur. Müslümanların da zaten tevhidi bozacak herhangi bir ayrılığa gönülleri razı gelmez. Ortak acılar ve ortak tarih üzerinden husumet oluşturmaya çalışmak da boşa bir çabadır. Kerbela’da yaşanan bu vahşet tüm Müslümanlar için üzüntü vericidir.
Şii ve Aleviler, Muharrem ayının 10. Günü yani Aşure Günü, Kerbela olayını törenlerle ve yas tutarak anarlar. Sunniler ise İslam inancına göre matem tutmanın hoşgörülmediği için tören yapmaksızın mevlid okunarak bu vahim günü anarlar. Sonuç olarak ortada herhangi bir ayrılık söz konusu değildir. Hz. Hüseyin, Hz. Ali’nin oğlu ve Hz. Muhammed’in torunudur. Onun Yezit’in zalim ve adil olmayan iktidarına karşı onurlu bir duruş sergilemesi Hz. Ali’nin oğluna ve Hz. Muhammed’in torununa yakışır bir duruştur. Gelin hepberaber Hz. Hüseyin’in detaylı hayatına ve Kerbela olayına hep beraber detaylıca bakalım.
Hz. Hüseyin’in Hayatı ve Kerbela Olayı
Hz. Hüseyin çocukluk yılları dedesi Hz. Muhammed’in yanında geçti. Fiziksel olarak Hz. Hüseyin, Hz. Muhammed (sav)’e çok benziyordu. Hz. Muhammed (Sav) torunları Hz. Hüseyin ve Hz. Hasan’ı çok severdi. Onlarla oyunlar oynardı. İkisini de birbirinden ayrı tutmazdı. İçeriğimizde ağırlık vereceğimiz Hz. Hüseyin, Rasûlüllah’ın mübarek eğitiminden geçmişti. Allah ve Rasûlü’nün hükmünden başka bir hüküm tanımıyordu. Doğrusu da buydu.
Yezdin’in iktidar hırsı
Hz. Muaviye’nin ölümünün ardından oğlu Yezid iktidara geçti. Saltanat şeklinde gerçekleşen bu olaya başta Hz. Hüseyin ve pek çok Sahabe tepki gösterdi. Yezid valiye bir mektup göndererek Hz. Hüseyin ve tüm sahabilerin kendisine biat etmelerini istedi. Aksi takdirde boyunlarının vurulacağı tehdidinde bulundu. Küfeliler ise Hz. Hüseyin’in emir olmasını istiyorlardı. Hz. Hüseyin, Küfelilerle görüşmek için yola çıktı. Bu durumu öğrenen Yezid, Küfe’ye yeni vali atadı ve yeni Vali Ubeydullah ibn Ziyad’a Hz. Hüseyin hakkında tetikte olmasını emretti. Hz. Hüseyin ve beraberindekileri Ubeydullah ibn Ziyad’ın emrindeki Hurr b. Yezid et-Temimî’nin kumandasındaki bin kişilik bir ordu karşıladı. Hurr aldığı emir doğrultusunda Hz. Hüseyin’i Kerbela’ya yönlendirdi.
Hz. Hüseyin Kerbela’da kamp kurdu
Hz. Hüseyin, Küfe yakınlarındaki Kerbela’da kamp kurdu. Yezid’in valisi İbn-i Ziyad, 30 bin kişilik ordusuyla bu kampı kuşattı. Hz Hüseyin, Yezid’e haber gönderilmesini ve kuşatmanın kaldırılmasını istedi. Yanındakilerin ise Irak’ı terk etmelerine izin verilmesini talep etti. Ancak gözü dönmüş Yezid ve komutanı İbn-i Ziyad, Hz. Hüseyin ve beraberindekilerin öldürülmesini istiyorlardı. Muharrem ayıydı. Muharrem’in 7’sinde kampın su yolları kapatıldı. Muharrem’in 9’unda ise kamptakilerin su ve yiyecek kaynakları tamamen tükendi. Hz. Hüseyin beraberindeki az sayıdaki ordusuna ve yakınlarına isterlerse kamptan kaçabileceklerini söyledi. Ancak kimse bunu yapmadı.
Yezid’in emrindeki ordu saldıraya geçti
Artık geriye savaşmak ya da teslim olmak kalmıştı. Sayıları çok azdı. Bu savaşı kaybedecekleri ortadaydı. Yine de Hz. Hüseyin onurlu bir duruş sergiledi. Adil bir düzen istiyordu. Hz. Hüseyin, Muharrem’in 9’un 10’una yani aşure gününe kadar ibadet etti. Bu sırada Yezid’in generallerinden Hurr, Hazreti Hüseyin’in safına geçti. Daha fazla zaman kaybetmek istemeyen İbn-i Ziyad saldırı emrini verdi; komutasındaki Ömer Bin Sad ve ordusu saldırıya geçti.
Hz. Hüseyin’in şehit düşüşü
Hz. Hüseyin bir avuç ordusuyla direnebileceği kadar direndi. başladı. Sinan bin Enes en-Nehai veya Şimr bin Zi’l Cevşen savaş sırasında maalesef ki Hz. Hüseyin’in kafasını kılıçla keserek öldürdü. Üzerindeki eşyalar soyuldu ve Hz. Hüseyin’in mübarek bedeninden kesilen kafası bir mızrağa takılarak etrafta dolaştırıldı. Hz. Hüseyin’in cesedi atlarca çiğnendi.
İmam Hüseyin’in Kabri
Kerbela’da bulunan İmam Hüseyin Türbesi
Kerbela Şehitleri
Güçlü kaynaklara göre Kerbela’da, Hz. Hüseyin (A.s.) haricinde Beni Haşim’den ( Hz.Muhammed (sav)’in de bağlı olduğı Kureyş boyu) 18 kişi şehit olmuştur.
Hz. Ali’nin (a.s.) çocukları
- Hz. Ebu’l Fazl Abbas b. Ali (a.s)
- Abdullah b. Ali
- Osman b. Ali
- Cafer b. Ali
- Ebu Bekir b. Ali
- Muhammed b. Ali
Hz. Hasan’ın (a.s) çocukları
- Kasım b. Hasan
- Ebu Bekir b. Hasan
- Abdullah b. Hasan
Hz. Hüseyin’in (a.s) çocukları
- Ali Ekber olarak bilinen Ali b. Hüseyin (a.s)
- Ali Askar olarak bilinen Abdullah b. Hüseyin (a.s)
Ben-i Haşim’den diğer şehitler
- Cafer b. Akil
- Abdurrahman b. Akil
- Abdullah b. Akil
- Muhammed b. Ebi Said b. Akil
- Abdullah b. Müslim b. Akil
- Muhammed b. Abdullah b. Cafer
- Avn b. Abdullah b. Cafer
- İbrahim b. Ali
- Abbas Askar b. Ali
- Cafer b. Ali
- Abdullah Ekber b. Ali
- Abdullah Askar b. Ali
- Ubeydullah b. Ali
- Ömer b. Ali
- Atik b. Ali
- Kasım b. Ali
- Beşer b. Hasan
- Ömer b. Hasan
- Ebu Bekir b. Hüseyin
- Ebu Bekir b. Kasım b. Hüseyin
- İbrahim b. Hüseyin
- Cafer b. Hüseyin
- Hamza b. Hüseyin
- Zeyd b. Hüseyin
- Kasım b. Hüseyin
- Muhammed b. Hüseyin
- Ömer b. Hüseyin
- Muhammed b. Akil
- Muhammed b. Abdullah b. Akil
- Hamza b. Akil
- Ali b. Akil
- Avn b. Akil
- Cafer b. Muhammed b. Akil
- Ebu Said b. Akil
- İbrahim b. Müslim b. Akil
- Muhammed b. Müslim b. Akil
- Abdurrahman b. Müslim b. Akil
- Ubeydullah b. Müslim b. Akil
- Ebu Abdullah b. Müslim b. Akil
- Ali b. Müslim b. Akil
- İbrahim b. Cafer
- Ebu Bekir b. Abdullah b. Cafer
- Avn Askar b. Abdullah b. Cafer
- Hüseyin b. Abdullah b. Cafer
- Ubeydullah b. Abdullah b. Cafer
- Avn b. Cafer b. Cafer
- Muhammed b. Cafer
- Muhammed b. Abbas
- Ahmed b. Muhammed Haşimi