Mütekebbir kelime anlamı “büyük, cüsseli” olan kebir sözcüğü ile aynı kökten gelir. Mütekebbir esması ise “Allah’tan daha büyük ve yüce hiçbir varlık bulunmayan” demektir. El Mütekebbir esmasül hüsnası en büyük, en kebir, en yüce ve en ulu vasfın ancak Allah’a (C.C.) layık olduğunu belirten bir isimdir.
“El-Mütekebbir” Arapça yazılışı: المتكبّر
“Yâ Mütekebbir” Arapça yazılışı: يَا مُتَكَبِّرُ
Allah’ın 99 isminden biri olan el Mütekebbir esması Allah’ın (C.C.) bir başka yönünü bize anlatan ve fazileti ile gösteren bir zikirdir. Allah’ın ismi olarak Ya Mütekebbir bize en büyük ve en yüce olanın Allah olduğunu anlatır. Allah yaratılmışların sıfatlarından yücedir. O her zaman ve her yerde büyüklüğünü gösterendir. Zât ve sıfatlarının mahiyeti bilinemeyecek derecede uludur. Büyüklük ve yücelik sadece Allah’a (C.C.) aittir. O mütekebbir’dir. Biz kullar sadece Allah’tan isteriz ve Allah’ın mütekebbir isminin zerresinin üzerimizde tecelli etmesini dileriz. Asla İblis gibi kibirle büyüklenmeyiz. Eğer Allah bize “büyük adam” olmayı bahşederse bu büyüklüğümüzü Allah yolunda, iyilikte ve güzellikte eritiriz. Çünkü büyüklük ile büyüklenmek farklı durumları ifade eden kavramlardır. Büyüklük içinde şefkat, merhamet, koruma duygusu ve cömertlik barındırır. Büyüklenmek ise kibir barındırır.
el-Mütekebbir: “Zâtının ve sıfatlarının mahiyeti bilinemeyecek kadar ulu”
“Ve kıyâmet günü, Allah’a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerini kararmış görürsün. Kibirlenenlerin yeri cehennemde değil mi? (Zumer, 60)
Hz. Muhammed (sav) bir hadisi şerifinde bu ayrımı çok güzel anlatmış ve şöyle buyurmuştur: “Evvelinin bir cîfe, âhirinin bir lâşe olduğunu bildiği halde büyüklenen insana şaşarım.”
“O …Azîz’dir, Cebbâr’dır, Mütekebbir’dir.”( Haşr, 59/23)
İçindekiler
El Mütekebbir zikrinin ebced değeri: 662’dir.
Zikir saati: Müşteri’dir. (Sabah güneş doğduğu sırada. İkindi namazı sonrası. Gece okumalarında ise tam gece yarısından sonra)
Zikir günü: Perşembe’dir.
Nasıl zikredilmelidir? Mütekebbir esması “Yâ Mütekebbir” ya da “El Mütekebbir” diyerek zikredilebilir.
El Mütekebbir ne için zikredilir? Güzel yerlere gelmek için çok çalışmakla beraber bu ism-i şerif zikredilir. Devlet ve iş insanları arasında yükselmek için zikredilir. Evde bereket isteyenler bu esmayı okur. Zalim ve zorbalara karşı el Mütekebbir zikri şerifi zikredilebilir. Bulunduğu toplulukta sevilmek isteyen ve itibar görmek isteyenler Allah’tan bu ismi şerifinin üzerinde tecelli etmesini dileyebilirler. Kaza ve belalara karşı okunur. Düşmanlara karlı güçlü olmak için Allah’ın Ya Mütekebbir ismine sığınılır. Saygı duyulan bir makama erişmek için de Allah’ın 99 isminden biri olan El Mütekebbir esması zikredilebilir.
El Mütekebbir zikri ne için kaç defa çekilmelidir? İnsanlar zaman zaman ihtiyaçlarına göre bazı esmalara ağırlık verebilirler. Bunda bir sakınca yoktur. Allah’ın isimleri dilenildiği gibi istenildiği kadar zikredilebilir. Bunun için herhangi bir sınırlama yoktur. Ancak esmaların belli bir sayıda okunduğun daha tesirli olacağına inanılır. Bizim birazdan aktaracağımız sayılar tamamen genel olarak bilinen sayılardır. Sonuçta eğer bu bir reçete ise bilgiaine güvendiğiniz bir alimden tavsiye almanız daha hayırlıdır.
El Mütekebbir, Ya Mütekebbir esmaül hüsnasının zikrine başlayan ve devam eden kimsenin, tabii ki haklı olması kaydıyla adli ve idari makamlarda dileği -Allah’ın izniyle- reddedilmez. Mütekebbir zikrine her gün devam eden kimse insanları etkisi altına alabilir.
Ya Mütekebbir ismini her gün 662 kez zikreden kimse Allah’ın izin verdiği ölçüde yüceliğe ulaşır.
Daha heybetli görünmek isteyen ve geçimlerinde bereket isteyen kimseler “Ya Mütekebbir celle celâlühû” olarak zikre devam etmelidirler.
Her sabah namazının ardından 664 kere El-Mütekebbir ismini zikreden kimse, zalim ve zorbalara söz geçirir. Sözü etkili hâle gelir.
Refaha kabuşmak, herkesçe sevilmek ve sayılmak isteyen kimse bu zikri şerifi 662 defa her gün “Ya Mütekebbir celle celâlühû” şeklinde zikretmelidir.
“Ya Mütekebbir celle celâlühû” zikrine devam eden kimseyi Allah her türlü kaza ve belalardan korur.
Ya Mütekebbir! Ben acizim, Sen Kadir’sin. Ben muhtacım, Sen ihtiyaç giderensin. Ben sağırım, Sen işitensin. Ben körüm, gören Sensin. Ben dilsizim, konuşan Sensin. Ben yokum; var eden Sensin. Ben her hâlimle Sana ve Senin büyüklüğüne muhtacım. Beni kapından uzaklaştırma. Amin.
Nahl Suresi 29. Ayet:
“Haydi, orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Kibirlenenlerin (büyüklük taslayanların) kaldığı yer ne kötüdür.”
Zumer Suresi 60. Ayet:
“Ve kıyâmet günü, Allah’a karşı yalan söyleyenlerin yüzlerini kararmış görürsün. Kibirlenenlerin yeri cehennemde değil mi
Zumer Suresi 72. Ayet:
“(Onlara): “Orada ebediyyen kalmak üzere cehennemin kapılarından girin!” denildi. Artık kibirlenenlerin mesvası (kalacağı yer) ne kötü.”
Mu’min Suresi 27. Ayet:
“Ve Hz. Musa dedi ki: “Muhakkak ki ben, hesap gününe inanmayan, kibirlenenlerin hepsinden, senin de Rabbin olan Rabbime sığınırım.”
Mu’min Suresi 35. Ayet:
“Onlar kendilerine bir sultan (bir delil) gelmediği halde, Allah’ın âyetleri hakkında mücâdele ederler. Gadap, Allah’ın ve âmenû olanların (Allah’a ulaşmayı dileyenlerin) indinde büyük oldu. Allah bütün zorba mütekebbirlerin kalbinin üzerini işte böyle tabeder (açılmamak üzere mühürler).”
Mu’min Suresi 76. Ayet:
“Ebediyyen orada kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Artık kibirlenenlerin kalacakları yer ne kötü.”
Haşr Suresi 23. Ayet:
“O Allah ki; O’ndan başka İlâh yoktur, Melik’tir (hükümrandır), Kuddüs’tür (mukaddestir), Selâm’dır (selâmete erdirendir), Mü’mindir (emniyet verendir), Müheymin’dir (koruyup gözetendir), Azîz’dir (yücedir), Cabbar’dır (cebredendir), Mütekebbir’dir (pek büyük olandır). Allah, şirk koşulan şeylerden münezzehtir (uzaktır).”
