Daha sonraları “Sâhibü’l-ezân” lakabı ile meşhur olacak olan sahabi Abdullah İbni Zeyd, Miladi 591 senesinde Medine’de doğmuştur. Babası Zeyd İbni Sa’lebe’dir. Ensar’ın Hazrec kabilesine mensuptur. Hicretten üç ay önce gerçekleşen İkinci Akabe Biatında Hz. Peygamber’e (sav) biat eden Medineli ilk Müslümanlardandır. Hz. Peygamber ile beraber tüm savaşlara katılmıştır. Allah Resulüne tüm kalbiyle bağlı olan Abdullah Bin Zeyd (r.a.), 652 (H.32)’de 64 yaşındayken Medine’de vefat etmiştir. Namazını Hz. Osman kıldırmıştır.
Sâhibü’l-ezân Abdullah Bin Zeyd
Sahabi Abdullah Bin Zeyd’e “Sahibul Ezan” yani “Ezan Sahibi” lakabının verilmesinin nedeni ezanın okunuşunu rüyasında gören bir iman eri olmasıdır. Bir gece rüyasında daha ezan ortada yokken kendisine ezan öğretilmiştir. Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimiz ashabıyla birlikte “Mescid-i Nebevî”yi inşa ettikten sonra Müslümanların ibadete nasıl davet edileceği konusunda ashabıyla istişare etti. Soru şuydu: Namaz vakitleri Müslümanlara nasıl duyurulacaktı?
Ashabından bazısı “Namaz vakti geldiğinde bir bayrak çekelim. Müslümanlar bayrağı gördüklerinde birbirlerine haber versinler.” dedi. Peygamber Efendimiz bu öneriyi beğenmedi. Ardından bazısı Yahudi borusu çalmayı önerdi. Hz. Peygamber (sav) “Bu Yahudilerin aletidir” buyurdu. Çan çalınması teklif edilince de “O da Hıristiyanların işidir” dedi. Resûl-i Ekrem (s.a.) Efendimiz bu fikirlere iltifat buyurmayınca namaz vakitlerinin Müslümanlara nasıl bildirileceği konusu muallakta kaldı. İstişareler sürecekti. Abdullah İbni Zeyd (r.a.) bu hususun sonuçlanmamasına dertlendi. Bir gece rüyasında yeşil elbiseli elinde çan olan birini gördü: Ona, “Elindeki çanı satar mısın?” dedi. O da “Ne yapacaksın?” diye sorunca “Namaz vakitlerini bildirmek için çalacağım” diyerek karşılık verdi. Rüyasında gördüğü bu yeşil elbiseli kişi “Ben sana daha hayırlısını tarif edeyim.” diyerek Kıbleye döndü. Yüksek sesle “Allahu Ekber” diye başlayarak ezanı bütünüyle okudu. Rüyanın ardından Abdukkah İbni Zeyd (r.a.) heyecanla Allah Resulünün huzuruna gitti ve rüyasını anlattı.
Bunun üzerine Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) “Bu sadık bir rüyadır. Hak, gerçek bir rüyadır. Onu Bilal’e öğret. Onun sesi seninkinden daha gürdür” buyurdu. O gün bugündür ezan aynı formuyla o günkü kelimelerle gök kubbede yankılanmaktadır. Bu sebepten Abdullah Bin Zeyd “Sâhibü’l-ezân” lakabıyla anılmaktadır. Daha sonra aynı rüyayı Hz. Ömer de gördüğünü bildirecektir.
Abdullah bin Zeyd, Sahib-ül ezan diye anılması dolayısıyla “Çok çok hamd ederim celal ve ikram sahibi olan Allah’a, ezandan dolayı. Getirdi onu bana, Allah’dan bir müjdeci. Ne muazzez, ne muhterem bir müjdeciydi o. Ard arda geldi üç gece. Geldikçe de artırdı nazarımdaki vakar ve hürmetini.” demiştir.
(Allah ondan razı olsun)
