Vecihi Hürkuş: Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı ve üreticisi
Çocukluğumuzda hemen hemen hepimiz pilot olma hayali kurmuşuzdur. Çünkü gökyüzü en çok çocukken ilgi çekici ve gizemlidir. Bulutlara doğru uçmak, yıldızlara daha yakın olmak hep cazip gelmiştir. Vecihi Hürkuş ‘un da çocukken en büyük hayali pilot olmaktı. Tabii o yaşlarda bu hayalini gerçekleştirmek için büyük bedeller ödeyeceğinin ise farkında değildi…
Vecihi Hürkuş’un umut ve hüzün dolu bir hayat hikâyesi var. Her anı anlatmaya paylaşmaya değer bir hayat öyküsü. Bu içeriğimizde Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı ve üreticisi Vecihi Hürkuş’un hayatı ile karşılaşacaksınız…
İçindekiler
Türk Havacılığının ilk kahraman pilotu: Vecihi Hürkuş
Türk havacılık tarihinin en dikkat çekici ve en önemli isimlerinden Vecihi Hürkuş ülkemizin ilk uçuş pilotu unvanına sahiptir. Ayrıca “Vecihi K VI” adını taşıyan Türkiye’nin ilk yerli uçağı imalatını yapmıştır. Türkiye’nin ilk uçak tasarımcısı ve üreticisidir.
Vecihi Hürkuş kimdir? Nerelidir? Neden Önemlidir?
Vecihi Hürkuş, 6 Ocak 1896 tarihinde İstanbul’un Arnavutköy ilçesinde dünyaya gözlerini açtı. Babası İstanbullu bir aileden Gümrük Müfettişi Ali Feham Bey’di. Annesi ise Bulgaristan’ın Vidin şehrinde doğmuş ve İstanbul’da büyümüş Zeliha Niyir Hanım‘dı. Vecihi Hürkuş henüz üç yaşındayken babası hayata gözlerini yumdu. Annesi büyüttü. İlkokulu İstanbul, Bebek’te bitirdi. Sonra da Tophane Sanat Okulundan mezun oldu. Amcası ile beraber gönüllü asker olarak Balkan Harbine katıldı. Savaşın hemen ardından Beykoz’daki esir kampında kumandan olarak görev yaptı.
Vecihi Hürkuş’un uçaklara büyük bir ilgi duyuyordu. Bu ilgi onu Makinist Mektebinde okumaya sürükledi. Katıldığı Birinci Dünya Savaşı’nda, Doğu Cephesinde uçak makinisti olarak da görev yaptı. Bu savaş sonrasında ise Tayyare Mektebini bitirip “tayyereci” oldu fakat savaşlar halen sürmekteydi.
Savaşların sürdüğü bir ortamda insanların ilgi alanlarına yönelmesi ve hayallerinin peşinden gitmesi oldukça zordu. Ancak Vecihi Hürkuş mezkûr zorluklar altında dahi uçaklara ve gökyüzüne olan merakından hiç vazgeçmedi. Kafkas Cephesinde de dikkat çekici işler yaptı.
Birinci Dünya Savaşı’nda Vecihi Hürkuş, kötü bir dönemden geçirmeye başladı. Hazar Denizi’nde Rusların eline esir düştü. Günümüzdeki adı Büyük Zire olan ve Rusların esir kampı olarak kullandığı Nargin Adası’na götürüldü. Nargin (Nargün) Adası ölüm adası olarak biliniyordu. Bu adadan kurtulmak oldukça zordu.
Nargin Adası’nda 3 ay esir kalan Vecihi Hürkuş, Azerbaycan Türkleri’nin de yardımıyla Nargin Adası’ndan yüzerek kaçtı. Anlaşılan yüzmeyi de uçmayı sevdiği kadar seviyordu. Böylece Nargin Adasından kaçabilen ilk esir olarak nam saldı. Önce Erzurum’a sonunda ise İstanbul’a kadar bir şekilde gelmeyi başardı. Karşılaştığı tüm zorluklardan bir çıkış yolu bulan Vecihi Hürkuş, Kurtuluş Savaşı’na katılarak İstiklal Madalyası sahibi de oldu.
Vecihi Hürkuş’un hayatı çok zorlu geçmiştir. Hiç bir zaman yılmamış ülkesinin yarınları için çalışmıştır.Türk havacılığının İlklerini gerçekleştirerek tarihe damgasını vuran kişilerden olmuştur… Ülkemizin Vecihi Hürkuş gibi insanlara her asırda ihtiyacı vardır. Bu da genç insanlara Vecihi’nin hayat hikayesini bir ders olarak anlatmanın önemini göstermektedir.
Vecihi Hürkuş’un pilotluk serüveni
Türkiye’nin ilk pilotu Vecihi Hürkuş genç yaşına rağmen uçakların önemini kavrayan ilk isimlerden biriydi. Bu uğurda büyük hayaller kuruyordu.
O dönemlerde ülkeler arası yaşanan bir gerilim söz konusuydu. Havada büyük bir savaşın kokusu vardı. İşte tam bu zamanlarda Birinci Dünya Savaşı patlak verdi. Vecihi Hürkuş da daha önce bahsettiğimiz gibi Balkan Harbi Savaşı’na gönüllü olarak katıldı. O zamanlar Vecihi henüz 16 yaşında genç bir delikanlıydı. Ülkesine aşık, vatansever bir delikanlı olan Hürkuş, bu savaştan dönünce artık pilot olmayı kafasına koymuştu.
Yaşı küçük olduğu için onu pilotluk okuluna almadılar. Pilotluk okulunun yerine, o da Makinist Mektebine başladı. Burada uçak makine yapısını öğreniyordu. Birinci Dünya Savaşı’na da makinist olarak katıldı. Kısa bir sürede hayallerini gerçekleştirmeyi başardı.
Vecihi Hürkuş ülkemizin ilk pilotu olarak uçuşunu 1916 yılında gerçekleştirdi. O yıl içerisinde pilotluk diplomasını almıştı. Pilot olarak ilk görevine ilk cephe olan Kafkas Cephesi’nde başladı. Bu kutlu görev onun ve ülkesi için oldukça önemli bir görevdi.
Düşman uçağı düşüren ilk Türk pilot: Vecihi Hürkuş
Yıl 1917’ydi… Bu görev sırasında Vecihi Hürkuş bir Rus uçağını düşürdü. Düşman uçağını yere düşüren ilk Türk pilot olarak tarihe ismini yazdırdı.
Nargin Adası’ndan kaçabilen ilk esir: Vecihi Hürkuş
Düşman uçağını düşürdüğü yıl içerisinde kendi uçağı da düşmüştü. (Uçak düşüren ilk pilot olmuştur.) Yaralıydı. Kaza sonrası Rus askerleri onu esir aldılar. 3 ay boyunca Nargin adasında tutsak kaldı. Nergis Adası’ndan Azerbaycan Türklerinin de yardımıyla yüzerek kaçmayı başardı. Nargin Adasından kaçabilen ilk esir oldu.
Vecihi Hürkuş Kurtuluş Savaşı’na katıldı
İstanbul’a ulaştığında ise Birinci Dünya Savaşı bitmek üzereydi. Ama doğduğu şehir işgal altındaydı. O dönemlerde İstanbul işgali sürerken Vecihi, 3 adet uçağı gizlice Anadoluya kaçırmayı başarmıştı. Lâkin bakımsız olan bu uçaklar uçamadılar. Daha sonra hemen gizli bir şekilde Konya’ya gitti. Kurtuluş Savaşı’nda sivil pilot olarak görev aldı.
Kurtuluş Savaşı’na katılmasına günlüklerinde yer vermemesinin nedenini “Önemli olan benim Kurtuluş Savaşı’na katılmamdır” diye açıkladı. Vatansever olmasının yanında mütevazı bir kişiliği de vardı.
Kurtuluş Savaşı’nda, Yunan birliklerinin askerlerine havadan bomba saldırısı yaptı. Böylelikle Türk hava tarihinde düşmanlara karşı ilk hava saldırısını Vecihi Hürkuş gerçekleştirdi. Bu çabalarının karşılığını sonucunu elbet birgün görecekti.
3 Kez TBMM Takdirnamesi verilen tek kişi
Katıldığı bütün savaşlar için TBMM, Hürkuş’a 3 tane takdirname ile birlikte kırmızı şeridi bulunan İstiklal Madalyası takdim etti. Tüm hayatını ülkesine ve onun hizmetine adayan bu cesur yürekli yiğit, savaşların sonrasında da ülkesine hizmetlerini sürdürdü. İzmir’de havacılık okulu açtı. Orada öğrenciler yetiştirmeye başladı. Yetiştirdiği öğrencilerden para talep etmedi.
İlk Türk uçağı ‘Vecihi K-VI’yı tasarladı ve üretti
1923 yılında İtalya’ya ait bir hava uçağı Edirne’de arızalandı. Terk edilip giden bu uçağı Vecihi Hürkuş tamir ederek İzmir’de uçurmayı başardı. Bunu başardıktan sonra başka hayallere kapılmaya başladı. Kendi uçağını kendisini yapıp üretmeyi düşündü. Böylece kara sayfalara gömdüğü bu hayali tekrar gün yüzüne çıkmış oldu. Aynı yıl içinde 14 ay gibi kısa bir zaman diliminde motor haricinde her parçası yerli olan kendi uçağını üretti. Bu uçakta Yunanlardan ganimet olarak kalan motorları kullanmıştı. İlk uçağının adını da ‘Vecihi K-VI” koydu.
Ne yazık ki uçağını uçurmak için havalandırdığında işler hiç de beklediği gibi gitmemişti. Çünkü o dönemde ülke içinde uçuş yapmasını onaylayacak hiçbir kurum bulunmuyordu. 28 Ocak 1925 tarihinde İzmir’den ilk yerli uçağı havalandırmayı başaran Vecihi, izinsiz olarak uçağın yere inmesi nedeniyle ceza yemişti. Devlet uçağına el koymuştu. Hem de bir daha geri vermemek üzere…
Hürkuş yılmayarak Hava Kuvvetleri görevinden istifasını verip ayrıldı. Daha sonra Ankara’da bulunan Türk Tayyere Cemiyeti’nde göreve başladı. Bugünkü ismi ile “Türk Hava Kurumu”nda çalışmalarını sürdürdü.
O tarihte Almanya ile ortak kurulan “Tayyere ve Motor Türk Anonim Şirketi” (TOMTAŞ) adlı fabrikada uçak üretilmeye başlanmıştı. Hem de bu fabrika dünyadaki en büyük çapta bulunan uçak fabrikalarından birisiydi. Lakin şirket de bulunan politikalardan kaynaklanan tutarsızlık ve dış ülkelerin Türkiye’nin uçak üretmesinden rahatsızlık duyup kirli planlarını devreye sokması sebebiyle TOMTAŞ, 1928 yılı itibariyle iflas bayrağını çekti.
Bu durumda Türk Hava Kurumu’nun uçak üretemeyeceğinden dolayı bu konuda ki uyarılarını dikkate almayarak yepyeni bir spor uçağı üretti. “Vecihi-XIV” adını vermiş olduğu bu uçağı Kadıköy’den havalandırmıştı.
Yurt dışında bulunan gazetelere bile konu olmuştu. Her dönemde ne kadar darbe alırsa alsın inatla çalışarak yeni projeler üretip hayata geçirmeye başarıyordu.
Vecihi Hürkuş ‘un devlet tarafından uçağına iki kez el konuldu
Bundan sonra tamamı yerli uçak olan ‘Vecihi-XIV” isimli uçağıyla, ikinci uçuşunu 500 km bir mesafede Yeşilköy-Ankara arasında gerçekleştirdi. Bu uçuş sonrası uçağına izinsiz indiği için yine el koydular. Vecihi Hürkuş izin alamıyordu çünkü o dönemde uçuş yapmasını onaylayacak hiçbir kurum bulunmuyordu.
“Dünyanın en iyi spor uçaklarından biri” lisansını aldı
Hürkuş bu hiç pes eder mi? Etmedi tabii ki. O dönemin Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak’tan özel bir izinle uçağını geri almayı başardı. Lisans almak için Çekoslavakya’ya gitti. Çekoslavakya’da Vecihi Hürkuş uçağı Vecihi-XIV için “dünyanın en iyi spor uçaklarından biridir” diye lisans aldı. Hürkuş 2 bin km’lik uzakta bulunan Prag’dan evine dönüşünü yine bu uçakla gerçekleştirdi.
İlk kadın Türk pilotu Bedriye Gökmen’i yetiştirdi
Çalışkan üretici Vecihi öğrenci yetiştirme konusunda oldukça şuurluydu. Bütün engellemelere karşın 1933 yılında özel havacılık okulunu kurarak faaliyete geçirmeyi başardı. Pilot olacak öğrencileri eğiterek yetiştirmeye başlamıştı. Sivil olarak bu pilotları ücretsiz yetiştirdi. İlk kadın Türk pilotu Bedriye Gökmen de Vecihi Hürkuş’un okullarında yetişen pilotlardan birisi olmuştur.
Vecihi Hürkuş ve Atatürk, Türkkuşu Projesi
Vecihi Hürkuş, Atatürk’ün de takibindeydi. Atatürk, Vecihi’ye “Türkkuşu” adlı proje için rol teklif etti, o da bu teklifi kabul etti. Türkkuşu projesi Türk Hava Kurumu (THK)’na bağlı bir uçuş okuluydu. Çeşitli motorlu ve motorsuz hava araçları ile sivil uçuş eğitimi vermektedir. Vecihi Hürkuş Türkkuşu’nun başöğretmeni sıfatıyla çalışmalarda yer aldı. Uçak hangarlarının kurulması gereken yerleri ve yapımları ile ilgili bütün çalışmaları organize etti. Denetimlerini gerçekleştirdi. Türkkuşunun ilk okulu Planör Okulunda görev yaptı. Daha sonra paraşüt ve motorlu uçuş okullarının kuruluş ve işleyiş faliyetlerini de gerçekleştirdi.
İlk özel hava yolu: “Hürkuş Hava Yolları”
1945 yılında Vecihi Hürkuş Türkiye’nin ilk özel hava yolu şirketi olacak “Hürkuş Hava Yolları”nı kurarak faaliyete geçirdi. 8 adet uçağı krediyle almıştı, lakin bu uçakların borcunu ödeyemeyince devlet tüm uçaklarını uçuştan men etme kararı aldı.
Vecihi Hürkuş’un son yılları nasıl geçti?
Yaşamının son zamanlarda yapmış olduğu borçlar yüzünden hacizler geldi. Bu davalar ile mücadele etmeye çalıştı.
Vecihi Hürkuş ne zaman ve neden öldü?
16 Temmuz 1969 yılında geçirmiş olduğu elem bir kaza sonucu beyin kanaması geçirdi. Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde Amerikalı bilim adamlarının Ay’a ayak bastığı o gün de yaşama gözlerini yumdu.
Vecihi Hürkuş’un cenazesi Ankara Cebeci Asri mezarlığına defnedildi. (Allah Rahmet Eylesin.)
Vecihi Hürkuş evlilik hayatı
Kaç evlilik yaptı? Kaç çocuğu oldu? Kurtuluş Savaşı sırasında Akşehir’de Jandarma Komutanlığı yapan Ratıp Bey’in kızı Hadiye Hanım ile evlendi. Bu evlilikten sırasıyla Gönül ve Sevim isimli iki kız çocuğu olmuştur. Hürkuş’un ikinci evliliği ise 1927 yılında gerçekleşmiştir. Kurtuluş Savaşı öncesi İstanbul’dayken sevdiği ancak ailesi tarafından kendisine verilmeyen İhsan Hanım‘la evlenmiştir. Bu evlilikten Perran isimli bir kız çocoğu daha olmuştur. İhsan Hanım’ın kendisine verilmemesinin sebebi Anadolu’ya Mustafa Kemal’in yanına geçmesidir.
Vecihi Hürkuş’un ilkleri
- Kafkas Cephesi’nde bir Rus uçağını düşürdü. İlk Türk Hava Zaferini kazandı. Düşman uçağını düşüren ilk pilot oldu.
- Vecihi Hürkuş, İstiklal Harbi’nin ilk keşif uçuşunu yaptı.
- Kurtuluş Harbi’nin ilk ve son uçuşunu Vecihi Hürkuş yapmıştır. İzmir (Gaziemir – Seydiköy) hava meydanına ilk giren ve işgal eden kişidir.
- Üç defa TBMM takdirnamesi verilen tek kişi oldu.
- Türkiye üzerine ilk yolcu seferi düzenledi.
- İlk Türk tayyaresinin tasarımını ve üretimini yaptı.
- Türkiye’de ilk olarak “Türkiye’nin Baştayyarecisi” ünvanı aldı.
- İlk Türk sivil uçağını (Vecihi XIV) yaptı.
- Avrupa’nın gökyüzünde ilk Türk uçağı ile uçuş gerçekleştiren ilk isim oldu.
- İlk Türk Deniz Uçağını yaptı.
- Türkiye’deki ilk sivil pilotaj okulunu açtı.
- İlk Türk spor uçağını (Vecihi XV) üretti.
- İlk Türk kadın uçak pilotu Bedriye Gökmen’i yetiştirdi.
- “Kanatlılar” havacılık dergisini çıkarttı.
- İlk özel havayolu şirketini kurdu. “Hürkuş Havayolları (HHY)”
Vecihi Hürkuş hayatı kısaca
Vecihi Hürkuş, (1896-1969)
Türk havacılık tarihinin en önemli isimlerinden olan Vecihi Hürkuş:
• Vecihi Hürkuş, İstanbul Yeşilköy’de bulunan Tayyare Mektebine girip Pilot Astsubay olarak okulunu bitirip mezun olmuştur.
• 1917 tarihinde Kafkas Cephesinde görev yaparken bir Rus uçağını düşürmüştür. Bundan dolayı ilk düşman uçağını düşüren pilot ünvanına sahip oldu.
• Hava savaşlarının birisinde de uçağı düştü ve yaralı hâlde Rus askerleri onu esir aldı. Esir düştüğü Nargin Adası’ndan yüzerek kaçtı.
• Kurtuluş Savaşı’nda sivil tayyareci olarak görev aldı.
• Yunanlardan kalmış motorları kullanıp ilk Türk uçağını üreten kişidir. (1923)
• 1925’te “VECIHI-K-VI” isimli uçağı ile ilk kez uçtu.
• 3 ay içinde ilk Türk sivil uçağı olacak “Vecihi-XIV” adlı uçağı üretti ve faaliyete geçirdi. (Yıl 1930)
•Vecihi Sivil Tayyare Mektebi adlı ilk Türk Sivil Havacılık Okulunu kurdu.
• Öğrencileri içerisinde Bedriye Gökmen adlı ilk Türk Kadın Pilotu da bulunuyordu.
• “VECIHI-XV” ilk eğitim ve spor uçağı oldu.
Uçak motorlu deniz kızağı şeklinde VECIHI SK-X adında bir uçak daha üretti.
•1954 yılında ilk sivil havayolu şirketi isimli “Hürkuş Hava Yolları”nı HHY’yi kurarak faaliyete geçirdi. Sabotoj yapıldıpı ve uçuşları sebepsiz iptal edildiği için bu projesi yarım kaldı.
• Yaşamının son zamanlarını da maddi imkansızlık ve zorluklarla mücadele ederek geçirdi.