Amine bint Vehb: Sevgili Peygamber Efendimizin annesi
Hz. Muhammed (SAV)’in annesinin adı Amine bint Vehb’tir. (D.? – Ö. 577) Günümüzdeki “Emine” ismi sevgili peygamberimizin annesinin Hz. Amine ‘nin adından gelir.
Hz. Âmine, Kureyş kabilesininin Zühreoğulları sülalesine mensuptur. Kureyş kabilesi Mekke’nin kontrolünü elinde tuttuğu için diğer Arap kabileleri arasında üstün bir yere sahiptir.
Hz. Amine’nin annesinin adı (peygamberimizin anneannesi) Berre bint Abdüluzzâ’dır. Babasının adı Vehb b. Abdümenâf’tır.
Hz. Âmine’nin doğum tarihi bilinmemektedir. Dini sorumluluğun olmadığı “Fetret” döneminde doğmuştur. Doğumu ve çocukluğu hakkında maalesef bilgi yoktur.
Hz. Amine , Kureyş kabilesinin Hâşimoğulları sülalesine bağlı Hz. Abdullah ile evlenmiştir. Hz. Abdullah evlendiği sıralarda on sekiz yirmi yaşlarında yakışıklı ve düzgün karakterli bir delikanlıydır. Yüzünde diğer gençlerde bulunmayan siyer ve hadis kaynaklarının “nübüvvet nuru”, “nûr-ı Muhammedî” dediği bir ışıltı vardır. (Peygamberimizin sevgili annesi Hz. Amine, Hz. Abdullah’tan hamile kalınca bu nurun ona geçtiği rivayet edilmiştir.)
Hz. Abdullah ticaret için gittiği Şam dönüşünde Medine yakınlarında hastalanarak vefat etmiştir. Hz. Âmine bu sırada Peygamber Efendimize hamiledir. Hz. Abdullah, oğlu Muhammed’in doğuşunu görememiştir.
Hz. Amine , Hz. Abdullah’tan sonra evlenmemiştir.
Hazreti Âmine, Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (SAV)’e hamileliğin ilk aylarında rüyasında onun Peygamberliğini müjdeleyen bir rüya görmüştür.
İçindekiler
Hz. Amine’nin rüyası
Peygamberimizin annesi Hz. Amine rüyasında kendisine:
“Sen insanların en hayırlısına ve bu ümmetin Efendisi’ne hamilesin. Onu dünyaya getirdiğinde, bütün hasetçilerin şerrinden koruması için -tek olan Allah’a sığınırım- de ve onun adını -Ahmed veya Muhammed koy-“
diye seslenildiği işitmiştir.
Hz. Âmine, Hz. Muhammed (SAV)’i Ebrehe’nin Kâbe’yi yıkmak için fillerle geldiği yıl (Fil Senesi) dünyaya getirmiştir. Hazreti Amine hamileleğinde aktarılanlara göre herhangi bir hastalık bir zorluk yaşamamıştır. Doğum sonrasında da doğum sancısı çekmediğini kendisi belirtmiştir.
Hazreti Amine, Son Peygamber’in doğumunda tüm cihanı aydınlatan bir nurun çıktığını görmüştür. Peygamber Efendimiz tertemiz elleri yere basarak doğmuş ve başını gökyüzüne kaldırmıştır. (İbn-i Sa’d) Doğum sonrası “nübüvvet nuru” Allah-Teala tarafından son peygamber olarak görevlendirilecek bebeğe geçmiştir.
Hz. Âmine’nin gördüğü rüya üzerine dedesi Abdülmuttalib, Peygamberimize “Muhammed” ismini vermiştir.
Hz. Âmine doğum sonrasında gördüğü rüyasında bir nur görmüştür ve bu nur Şam’ın sarayını aydınlatmıştır.
İlerleyen zamanlarda hadis rivayetinde Hz. Peygamber’in;
“Ben, atam İbrahim’in duası, kardeşim İsa’nın müjdesi ve annem Amine’nin rüyasıyım. Annem rüyasında içinden çıkan bir nurun Şam diyarı saraylarını aydınlattığını söylemişti. Peygamber anneleri hep böyle rüyalar görürler.” dediği aktarılacaktır. (Müsned, 4/127, 128, 5/262; Hâkim, el-Müstedrek, 2/656)
Hz. Âmine (Araplarda doğan bebeğin daha iyi iklim şartları olan yerlerdeyetiştirilmesi ve daha iyi eğitim alması için yaygın olarak uygulanan) sütannelik geleneği doğrultusunda bir kaç ay emzirdikten sonra bebek Muhammed’i sütanne bakımına vermiştir. Muhammed dört yıl kadar sütanne himayesinde Mekke dışında yaşamıştır. Annesi bu süreçte onu bazı zamanlar görmüştür.
Hz. Amine’nin Vefatı
Hz. Âmine 4 yaşında Muhammed’i yanına almıştır. 2 yıl boyunca birlikte yaşamışlardır. Muhammed 6 yaşına geldiğinde Hz. Âmine onu da alarak Medine’ye Hz. Abdullah’ın kabrini ziyaret için gitmiştir. Mekke’ye dönüş yolunda Ebvâ köyünde, kaderin tecellesidir, aynı Hz. Abdullah gibi hastalanarak vefat etmiştir.
Sevgili Peygamberimizin annesi Hz. Âmine otuz yaşlarında 577 yılında öldü. Ebva köyüne gömüldü. Onun vefatıyla ilerde peygamberlik ile şereflendirilecek Muhammed hem öksüz hem de yetim kalmıştır.
Hz. Muhammed (SAV)’in annesinin kabrini ziyareti
Hz. Muhammed (SAV) annesi Âmine’nin kabrini hicretin altıncı yılında ziyaret etmiş kabir taşlarını düzeltmiş ve kabri başında gözyaşı dökmüştür.
Rivayete göre sahabiler, “Yâ Resûlallah, niçin ağladınız?”diye sormuşlar, Peygamberimiz “Annemin, benim hakkımdaki şefkat ve merhametini düşündüm de ağladım.” demiştir (İbn Sad, Tabakât, 1/116-117)
Hz. Amine’nin Hz. Muhammed’e son sözleri
Hz. Amine’nin ebedi aleme göçerken Muhammed’e son sözlerinin şunlar olduğu rivayet edilir:
“Ey, dehşetli ölüm okundan, Allah’ın yardım ve ihsanıyla yüz deve karşılığında kurtulan zâtın oğlu! Allah, seni aziz ve devamlı kılsın. Eğer rüyada gördüklerim doğru ise, sen Celâl ve bol ikram sahibi olan Allah tarafından Âdemoğullarına helâl ve haramı bildirmek üzere peygamber gönderileceksin. Sen, ceddin İbrahim’in teslimiyet ve dinini tamamlamak için gönderileceksin. Allah, seni milletlerle birlikte devam edip gelen putlardan, putperestlikten koruyacak ve alıkoyacaktır. Her yaşayan ölür, her yeni eskir; yaşlanan herkes zevâl bulur. Her şey fanidir, gider. Evet, ben de öleceğim. Fakat ismim ebedî yad edilecektir.”
Ayrıca Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (SAV) bir hadis-i şerifinde annesi ve ailesi için “Ben anne ve babamdan, Cahiliye çağının kötülüklerinden hiçbirine bulaşmaksızın tertemiz meydana geldim. Ben, Adem’den babama ve anneme varıncaya kadar hep nikâhlı birlikteliklerin sonucu olarak gelmişimdir.” demiştir. (lbn Ebî Şeybe, Musannef, Vll, 409).