Hayatı ile insanlara örnek peygamberlerden bir tanesi olan ve Kur’an-ı Kerim’de yer alan “Yusuf Kıssası” ile üzerine uzun uzun düşündüren Hz. Yusuf, acı dolu bir yaşam içerisinde kendini bulmaya çalışmıştır. Fakat her ne olursa olsun doğru yoldan sapmadığı için insanlığın örnek alabileceği bir yaşantı içerisinde var olarak ahlaklı, erdemli ve doğru bir insan olmuştur. hz. yusuf’un hayatı, açıklanmaya değer hayatlardan bir tanesi olarak görünür. Acının hüküm sürdüğü bir yaşantıyı açıklamak için kelimeler yetersiz kalsa da “ahlâklı insan” tanımı için hz. yusuf’un hayatı detaylı bir şekilde anlatılmalı.
İçindekiler
hz yusuf’un hayatı
hz. yusuf’un hayatı , Yakup’un oğlu olarak M.Ö. 1592 yılında dünyaya gelmesiyle başlar. 11 kardeşe sahip olan ve çileli bir yaşam içerisinde kendisini bulan Hz. Yusuf, güzelliği ile nam salmış bir peygamberdir. Yusuf’un çocukluğu ile ilgili Tevrat’ta pek bir bilgi bulunmasa da 17 yaşında iken kardeşleri ile çobanlık yaptığı düşünülür. Bu güzellik, kardeşleri de dahil birçok insanın kendisini kıskanmasına neden olacaktır.
Sahip olduğu niteliklerden ötürü Yakup, Yusuf’u diğer çocuklarından çok daha fazla sever. Kardeşlerin kıskançlık krizlerinin ilk tohumları, muhtemelen Yakup’un Yusuf’a olan sevgisi ile atılmaya başlanmıştır. Öte yandan Yusuf, iki farklı rüya görmüş ve bu rüyaları kardeşlerine anlatıp onların çok daha fazla öfkelenmesine neden olmuştur. Bu rüyalar, Yakup’un sevgisini açıklar niteliktedir. Sonuç olarak kardeşleri, Yusuf’un bu kadar ön planda olmasını çekememiş ve bir kıskançlık krizi içerisinde onu öldürmeyi bile düşünmüşlerdir. Bu karar, Hz. Yusuf’un hayatındaki dönüm noktalarından biridir.
Yusuf’u öldürdükten sonra onu bir kuyuya atmayı düşünen kardeşleri durduran, bu kardeşlerin belki de en vicdanlısı olan Ruben olmuştur. Yusuf’u öldürmeden bir kuyuya atmalarını öneren Ruben’in teklifi kabul olur ve bir süre sonra Yusuf, içerisinde su bulunmayan bir kuyuya atılır. Bu eylem, kardeşlerin kendi hayatlarındaki sancılı dönemin oluşmasına neden olur.
Hz. Yusuf kuyudan oradan tesadüfen geçen bir kervan vesilesiyle kurtuluyor.
Kuyuya atılan ve oradan tesadüfen geçen bir kervan aracılığı ile kuyudan kurtulan Yusuf’un çileli hayatı farklı bir yerde devam edecektir. 20 gümüş karşılığında İsmâîlilere satılan Yusuf, yaşantısının bir kısmını köle olarak geçirir. Yusuf’un hayatında yeni bir sıkıntı dalgası başlarken kardeşleri de boş durmaz ve Yusuf’un pelerinine öldürdükleri bir keçinin kanını sürerek babalarına bu pelerini yolda bulduklarını söyler. Yakup, bu pelerinin oğlu Yusuf’un olduğunu anlar ve büyük bir acı duyar. Kaybın acısı, her zaman en büyük acıdır.
Yusuf, kervan ile birlikte Mısır’a götürülür ve Mısır’da köle olarak satılır. Yusuf’un satıldığı kişi, Firavun’un muhafızlarının reisi ve harem ağası olan Potifar olarak anılan bir kişidir. Yusuf, dürüst kişiliği ile bir süre sonra Potifar’ın güvenini kazanmaya başlar. Fakat Yusuf’un güzelliği tekrar devreye girer ve Potifar’ın karısı Züleyha, Yusuf’a karşı arzu duyar ve onunla olmak istediğini Yusuf’a söyler.
Arzuya yenik düşmemek, iradeli bir insan olan Yusuf’un temel özelliklerinden bir tanesidir. Aslında bu noktada Yusuf, zor bir sınav vermek üzeredir. Yusuf, Züleyha’nın teklifini reddeder. Fakat Züleyha, arzunun esiri olduğu için Yusuf’u kolay kolay bırakmak niyetinde değildir. Bu nedenle bir gün, Yusuf’u gömleğinden yakalar. Yusuf ise gömleğini bırakarak oradan uzaklaşır. Züleyha ise bu durumu insanlara farklı şekilde açıklayacaktır. Yusuf’un kendisine saldırdığını söyleyen Züleyha, belki de hiç farkında olmadan Yusuf’un kardeşleri gibi kendi yaşantısında sancılı dönemin başlamasına neden olur. Züleyha’nın iftirası yüzünden Yusuf zindana atılır. Yusuf’u zindana attıran kişi ise onun masum olduğunu bilen ve yine de Yusuf’un zor günler yaşamasına neden olan Potifar’dır.
Yusuf’un rüyaları açıklama kabiliyeti, Firavun’un gördüğü iki rüyayı yorumlamasına neden olur. Çünkü hiç kimse Firavun’un gördüğü rüyaları doğru bir şekilde yorumlayamamıştır. Firavun’un rüyalarını yorumlayan Yusuf’un söyledikleri şeyler gerçekleşir. Bir süre sonra Yusuf, Firavun tarafından oldukça önemli bir konuma getirilir. Aslında Yusuf, Firavun’dan sonra ikinci önemli adam olmuştur ve Firavun’un mührüne sahiptir. Firavun, Yusuf’u Potifar’ın kızı Asenat ile evlendirir.
Filistin’de baş gösteren kıtlık nedeni ile Yakup, oğullarını Mısır’a erzak satın almaları için gönderir. Yusuf’un huzurunda bulunan kardeşleri Yusuf tanır ama kardeşler Yusuf’u tanıyamaz. Kardeşlerden bir tanesini rehin alan Yusuf, onlara istedikleri buğdayı verir. Fakat Yusuf, bir diğer gelişlerinde kardeşlerden Bünyamin’i de yanlarında getirmelerini ister. Kardeşler döndüklerinde babalarına her şeyi anlatır. Mısır’a bir dahaki gidişlerinde Bünyamin’i de yanlarında götürürler. Yusuf, Bünyamin’i yanında tutmak ister. Fakat kardeşler, babalarının çok üzüleceğini ifade ederek buna sıcak bakmazlar. Bunun üzerine Yusuf, kardeşlerine kendisini tanıtır ve bir sonraki gelişlerinde babaları Yakup’u da yanlarında getirmelerini ister. Yakup ve yanındaki yetmiş kişi Mısır’a gider ve 147 yaşında iken Yakup burada vefat eder. Babasının vasiyetine uyan Yusuf, Yakup’u Kenan diyarına götürür.
Çileli yaşantısı içerisinde doğrudan hiçbir şekilde ayrılmayan Hz. Yusuf, zor durumda iken bile yanlışa başvurmayarak çileyi güzellik ile değiştirir. Bu nedenle Hz. Yusuf’un yaşantısı, ahlaklı bir insan olma adına anlatılması gereken bir yaşantı örneğidir.
